25.Kasım.2024 Pazartesi akşamı saat 20:00 – 21:30 arasında Kanal 12 TV ekranında Canlı olarak yayınlanan ” Sefa KABAALİOĞLU ile TÜKETİCİ BİLİNCİ ” programına Adli Tıp Uzmanı Sayın, Prof.Dr. Sadık TOPRAK ve Avukat Burak Mert AKTAŞ konuk oldu ve programda İmza Dolandırıcılığı ve Sonuçları başlığı altında imza atarken dikkat edilmesi gerekenleri ve mağduriyete uğranılması durumunda hukuki çözüm yolları ayrıntılı olarak ele alındı ve konuşuldu.
Programda yanıtlanan sorulardan iki tanesi aşağıdadır;
Sahte imzaya dayalı bir belge üzerinde hak talebi veya borç yükümlülüğü oluştuysa, iptal ettirme veya geçersiz kılma süreci nasıldır?
Pek tabi bu süreç 2 farklı şekilde karşımıza çıkabilir, birincisi dava süreci, ikincisi ise icra takibi. Her ikisinde de imzaya itiraz edilerek dava konusu belgede yer alan imza reddedilir ve dosya dava veya icra takibinin akıbetinin sağlıklı yürümesi adına öncelikle imza yönünden bilirkişiye tevdii edilir.
Bu süreçte de eğer ki imza sahibi olduğu iddia edilen kişi hayatta ve yazı yazabilecek durumda ise kendisinden imza, yazı ve rakam örnekleri alınır ( sol el ayakta – oturarak – sağ el ayakta – oturarak) Eğer ki sağlığı elverişli değil ise de veya başka bir engel var ise de resmi kurum ve kuruluşlarda yapmış olduğu sözleşme örnekleri (örneğin noter de araç satışı esnasında vermiş olduğu imza ve yazı örneği) mahkemece celp edilir ve bilirkişi incelemesi için gerekli kurum ve kuruluşlara iletilir.
Uygulama da hali hazırda imzaya itiraz hususu tabiki gerekli yerlerde de yapılmaktadır, Ancak son 2 yıldır en çok tahliye taahhütlerindeki imzalara itiraz edildiğine şahit olduk bununda sebebi yargılamaların uzun sürmesi sebebi ile kiracıların bu zaman durumunu kendi lehlerine bir avantaj olarak kullanmak istemesi olmuştur.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın kimin elinin ürünü olup olmadığı hususu ortaya çıkmaktadır. Bu raporun sonucu dava sonucunu doğrudan etkileyen önemli bir etkendir.
Sahte imza ile özel belgede sahtecilik suçlarının cezai yaptırımları var mıdır?
Bu suç tipleri Türk Ceza Kanunumuzun 4. Bölümünde kamu güvenliğine karşı suçlar bölümünde açıklanmıştır ve sahtecilik suçları yalnızca imza ve belge nezdinde olmayıp toplamda 5 adettir. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir;
Parada Sahtecilik (TCK197)
Türkiye’de veya yabancı bir ülkede kendi kanunlarına uygun bir şekilde tedavülde bulunan bir parayı, sahte bir şekilde üretmek (basma), sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya tedavüle sokma biçiminde fiillerle işlenen seçimlik hareketli bir suçtur (TCK md.197). Uygulamada “kalpazanlık suçu” olarak da adlandırılmaktadır.
Parada sahtecilik suçunun cezası üç fıkra halinde düzenlenmiştir:
Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır (TCK md.197/1).
Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile Cezalandırılır (TCK md.197/2).
Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md.197/3).
Kıymetli Damgada Sahtecilik (TCK 199)
TCK md.199’de kamu güvenine karşı suçlar başlığı altında düzenlenen sahtecilik suçlarından biridir. Kıymetli damga, dolaylı bir vergi veya harcı ilgilisi tarafından ödendiğini gösteren bir belge niteliğinde kabul edilmektedir.
Kıymetli damgayı sahte olarak üretme, ülkeye sokma, nakletme, muhafaza etme veya tedavüle koyma (TCK md.199/1).
Sahte kıymetli damgayı kabul etme (TCK md.199/2)
Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı, sahteliğini sonradan öğrendiği halde bilerek tedavüle koyma (TCK md.199/3).
Mühürde Sahtecilik (TCK 202)
TCK md.202’de kamu güvenine karşı suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Mühürde sahtecilik suçu iki şekilde meydana gelir ;
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md.202/1)
Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK md.202/2).
Resmi belgede Sahtecilik (TCK 204)
Resmi evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur: Sahte resmi belge üretilmesi veya mevcut resmi belgenin gerçeğe aykırı düzenlenmesi, Gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi,
Sahte resmi belgenin kullanılması.
Yukarıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin fail tarafından işlenmesiyle resmi evrakta (belgede) sahtecilik meydana gelir. Resmi evrakta sahtecilik suçu ile özel evrakta sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark, birincisinde sahtecilik konusu evrakın gerçeğinin yetkili resmi memur tarafından düzenlenebilen belgelerden olmasıdır.
TCK’da şikâyete tabi suçlarda şikâyet süresi genel olarak fiilin işlenmesinden itibaren 6 aydır.
Resmi evrakta sahtecilik suçu, şikâyete bağlı olmadığından herhangi bir şikâyet süresi yoktur. Bu suçun zamanaşımı süresi en basit halinde dahi 8 yıl olduğundan, suçun şikâyetçi tarafından 8 yıl içinde savcılığa bildirilmesi halinde savcılık soruşturma yapabilir. Ancak, suçun mümkün olan en kısa sürede savcılığa bildirilmesi etkin bir soruşturma yapılması açısından önemlidir.
Resmi belgede sahtecilik Madde 204-
- Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte
Resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Özel Belgede Sahtecilik (TCK 207)
Özel evrakta (belgede) sahtecilik, yazılı, okunabilir ve hukuki bir değere sahip özel bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi ve kullanılması fiilleridir. Özel evrakta sahtecilik suçu ile resmi evrakta sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark suçun konusu olan belgenin birisinde resmi belge, diğerinde özel belge olmasıdır. Resmi belgeyi düzenleme yetkisi, kendisine görevi çerçevesinde yetki verilen kamu görevlisine aittir. Özel belge ise herkes tarafından düzenlenebilen daha çok kişiler arasındaki ilişkilerde kullanılan belgelerdir.
TCK 207. maddede düzenlenen özel evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur:
Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması,
Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması, Sahte olduğunu bilerek özel belge kullanma.
Özel belgede sahtecilik Madde 207-
1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre
Cezalandırılır.