Tüketiciler ihtiyaç kredisi kullanırken gerçek ihtiyaçları için krediye yönelmiyorlar.
Düğün ya da sünnet için parası olmamasına rağmen sadece bunu yapabilmek adına yani çevre için borçlanıyorlar ve gelecekteki nakit akışlarını ipotek altına alıyorlar.
Türkiye tüketim alışkanlığının çok aşırı olduğu bir ülke. Geçmiş aylarda kredi kartındaki taksit imkanı 9 ay ile sınırlandı.
Bunun altında yatan en büyük sebeplerden bir tanesi de tüketim çılgınlığının önüne geçmekti. Türkiye de bu düzenleme neticesinde ciddi anlamda tüketicilerin harcamalarında aşağı yönlü gelişmeler oldu.
Buna bağlı olarak da mutlaka tüketicilerin gerçek anlamdaki ihtiyaçları için kredi kullanmalıdırlar.
Evinde bir buzdolabı, çamaşır makinesi varsa ve eğer bunlar artık devamlı ve çok sayıda arıza yapıyorsa değiştirilmesi bir ihtiyaçtır.
Bu yöndeki ihtiyacını gidereceği zamanda ancak buna yetecek bir parası yoksa kredi kullanmaya yönelmelidir.