Tüketiciler sıfır ve ikinci el araç alırken nelere dikkat etmeliler
Otomobil tüm dünyada evrim geçirirken, bundan Türkiye’nin de etkilenmemesi düşünülemezdi. Son dönemdeki ekonomik durum, vergilendirme sisteminin aksaklıkları yüzünden; otomobile bakış açısı değişti. Sıfır otomobillerdeki yüzde 175’lik vergi yükü, insanları ikinci el otomobillere yöneltse de, teknoloji ve yenilik merakı satışları düşürmüyor, hatta satış rekorları da kırdırıyor. Ama burada bireysel alım da tüm satışların yüzde 40’larını oluşturuyor.
Diğer yüzde 60’lık alım ise, vergi yükünü hafifletmiş kiralık araç ve filo firmaları tarafından yapılıyor.
Unutmayın, Türkiye’de gelir adaletsizliği kadar VERGİ ADALETSİZLİĞİ ’de had safhada.
Öncesinde kısa bir bilgi ile yazıma başlamak istiyorum. Sonrasında nelere dikkat edilmesi gerekir onu anlatacağım.
BETAM (Bahçe şehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi) tarafından “OTOMOBİL PİYASASI GÖRÜNÜMÜ Raporunda otomobil reel fiyatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 bir önceki aya göre ise yüzde 5’lik bir düşüş göze çarpıyor. Öte yandan ortalama satılık otomobil cari fiyatının geçen yılın Şubat ayına göre yüzde 39,3 arttığı gözlemleniyor. Ancak Ocak ayında 860 bin 443 TL olan ortalama otomobil fiyatı Şubatta 855 bin 781 TL’ye gerilemiştir. Otomobil talep endeksinde ise Ocak ayına kıyasla yüzde 4’lük bir artış var. Otomobil piyasasındaki canlılık göstergesi olarak izlediğimiz satılan otomobil sayısının satılık ilan sayısına oranı 1,3 puan artarak yüzde 19 oldu. Bu göstergenin detayları incelendiğinde hem ilan sayısının hem de satılan otomobil sayısının arttığı görülüyor.
Her şeyden önce unutulmamalıdır ki, OTOMOBİL İNSANLARI A NOKTASINDAN B NOKTASINA GÖTÜREN BİR ARAÇTIR.
Bütün dünya otomobillere bu açıdan bakarken, Türkiye’deki OTOMOBİLLERE BAKIŞ: Bize özel ekonomik oynaklık ve kişisel bilgisizlikle otomobile yatırım aracı olarak bakıp, hem kullanıp otomobili yıprattıktan sonra, satın alındığı fiyattan fazla bir fiyata satma çabası hırsı yüzünden farklı bir konumda. Bu sistem tüm dünyadaki uygulamanın tam tersi.
Tamamen kendi deneyimimden yola çıkarak, sıfır kilometre alınan bir araç hem değerinden kaybetmeden hem de kullanıcısına fazla para harcatmadan en fazla 5-6 sene sonunda yeniden sıfır kilometre bir araç ile değiştirilmeli. Çünkü eskiyen otomobil her zaman sizi yolda bırakabilir. Neticede mekanik bir sistem. Bakımlı olur, servis zamanları aksatılmadan kullanılmışsa bu süre 8-9 senelere kadar da çıkabilir.
Dünyanın her ülkesinde sıfır kilometrede alınan bir otomobil, eğer “klasik araç” statüsüne girmemişse, ederinden fazlaya satılamaz. Zira eşyanın doğasına aykırı bir durum. Eski ve yıpranmış bir malı aldığınız fiyatın üzerine satmak ticaret etiğine de uygun değildir. Hele bu aracın kusurlarını saklamak, ya da kusurlarının eğreti olarak gidermek de sahtekârlık suçuna girer.
Sıfır kilometre otomobil alırken öncelikle ihtiyaca yönelik araçlarla ilgilenilmeli, tabi ki bütçe de çok önemli.
Eğer iş için de kullanılacaksa, işin çeşidi de önemli. İşi gereği mal taşıyan bir esnaf sedan veya spor otomobilden çok; hafif ticari araçlarla ilgilenmeli ve bütçesini ayarlarken; gerekecekse kredi şartlarına göre kendisini ayarlamalı. Çünkü ticari araç kredileri, araç özellikle iş yeri üzerine alınırsa; vergilendirme ve masraflarının vergiden düşülmesi ile daha mantıklı hale gelir.
İhtiyaç yüzünden otomobil alınacaksa dikkat edilmesi gereken konu; iyi bir piyasa araştırması ile uygun aracın seçilmesi. Şu örnekle daha iyi anlaşılacak: Ev ile iş yerinin arası ortalama 10 km ve haftada 5 gün işe gidip gelinecek bir otomobil, hafta sonu da aile gezileri ile kilometre yapar. Senede iki defa da uzun yol yapacaksa; orta segment bir otomobil bu işi rahatlıkla görebilir. Bu süre de eğer araçla uğraşmak istenmiyorsa 5-6 sene bu araç kullanılabilir.
Aracın yakıtının cinsi ve yedek parçalarının fiyatları da bu seçenekte daha ince bir düşünceye doğru götürür. Ekonomik araç alınacaksa 1000cc ile 1400 cc motor hacmine sahip otomobiller düşünülmeli. Diğer yüksek hacimli motorlara sahip otomobiller fazla yakıt tüketeceğinden çok da ekonomik olmazlar.
Sıfır otomobil alırken bir de kampanyalardaki sunulan fiyatlara göre, alıcının ödeme planını çok iyi hesaplaması gerekir. Taksit sayısı çok yüksek olursa, aracın fiyatının tamamı ödendiğinde araç hem eskimiş hem de vade farkı yüzünden muadillerinden fazla fiyata gelmiş olur.
İkinci el araç almayı düşünmek ise; rizikolu bir karar olur. Eğer araç bir tanıdıktan ya da arkadaş tavsiyesi üzerine alınacaksa; en ufak bir güvensizlik bir takım sonuçlara taşır. Araç biliniyorsa sorunları da biliniyor demek. Eğer açık oto pazarlarından ya da internet ilanlarından araç alınacaksa da; muhakkak iyi bir ustaya gösterilmesi ve ustanın yönlendirmesiyle araca fiyat biçilmeli, ya da alınacak aracın “servis garantisi” olmasına dikkat etmek gerekiyor.
İkinci el araçların en rahat alınabileceği yerler ise, otomobil firmalarının ikinci el araç satış sistemleri veya yerleri olmalı. Buralarda satışa konan araçların hepsinin bakımları yapılıp, hataları düzeltilmiş olur. En güven verici ikinci el alımının yapıldığı yerler de buraları.
Teknik olarak ikinci el araç alırken nelere dikkat edilmesi gerekir sorusuna en kolay yanıt ise, aracın güvenilir ekspertiz firmaları tarafından kontrol edilip raporlanması sonucu karar vermek olacaktır.
Babür GÜREL
Otomotiv gazetecisi ve yapımcı