Ev sahibi oturma izni alamaması nedeniyle Ülkesine gönderilmiş kiracısı ile ibralaşmamış ve evi teslim almamış ise böyle bir durumda hukuken sakıncalı bir durum oluşmaması için nasıl bir yol izlemelidir?
İlgili Kanun Maddeleri;
İcra Ve İflas Kanunu 269. madde; “Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.
Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.
İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemeyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoluyla takip yapamaz.
Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.”
İcra Ve İflas Kanunu 269/a. madde; “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.”
Yargıtay Kararları;
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/6-1852, K. 2019/982, T. 1.10.2019 sayılı kararı;
“…alacaklı vekili haciz ve tahliye talepli takip talebinde 25.01.2011 başlangıç tarihli 120 ay süreli sözlü kira sözleşmesine dayanmış ise de borçlular icra takip dosyasına yasal süresinde sunduğu itiraz dilekçelerinde sözlü kira sözleşmesi bulunmadığını, yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu beyan ettiklerinden Özel Dairenin bozma kararında da belirtildiği gibi taraflar arasında 25.01.2011 başlangıç tarihli 10 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlular, kiralanan taşınmazın harabe bir bina olup otel ve pansiyon olarak kullanılmak üzere kiralandığını, ancak taşınmaza “tadilat, onarım ve inşaat izni” verilmediğinden taşınmazın kullanılamadığını, bu sebeple kira sözleşmesinin feshedildiğini, feshedilmiş kira sözleşmesi nedeniyle icra takibi başlatılamayacağını belirterek borca ve takibe itiraz etmişlerdir.
Bu durumda borçluların ödeme emrine itirazları kira akdi dışındaki itirazlardan olup, kiranın sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nın 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispatlamaları zorunludur. Borçluların taşınmaza tadilat, onarım ve inşaat izni verilmemesi nedeniyle kiralananı kullanılamadıklarından dolayı kira sözleşmesini haklı sebeple feshettikleri iddiaları ise yargılamayı gerektirdiğinden kira bedelinin sair bir sebeple istenemeyeceği iddiası İİK’nın 269/c maddesi kapsamında ispatlanamamıştır. Yerel mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru değildir.”
Hukuki Görüş;
Kira sözleşmesi feshedilmiştir. Kiracı tarafından anahtar ise teslim edilmemiştir. Konut dokunulmazlığın ihlalinin gerçekleşmemesi için yasal yollara başvurmalıdır. Kira sözleşmesinin feshinin tespiti ve kiralananın iadesi davası açmalıdır. Dava yoluna başvurmadan doğrudan icra takibi ile tahliye de edebilir. Ödeme emrine yedi gün içinde itiraz edilmez ise ödeme emrinin tebliğinden itibaren otuz günün sonunda tahliye davası açabilir. Tahliye davasını, otuz günün bitiminden itibaren altı ay içerisinde açması gereklidir.