Evi satın alan yeni malik evde ikamet eden kiracıyı evden tahliye edebilmek için ne yapmalıdır ve hangi süreçleri tüketmelidir?
İlgili Kanun Maddeleri;
Türk Borçlar Kanunu 351. madde; “Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.
Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.”
Yargıtay Kararları;
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2017/8534, K. 2018/509, T. 23.1.2018 sayılı kararı;
“Davacı, davalının kiracı olduğu taşınmazı 31/12/2014 tarihinde satın aldığını, 07/01/2015 tarihli ihtarname ile taşınmazın ihtiyaç nedeni ile satın alındığını, altı ay içerisinde tahliye edilmesinin davalıya ihtar edildiğini, kiracı olarak işlettiği küçük çaplı kırtasiye dükkanını büyütme amacı ile satın aldığını belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
…ihtiyaca dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz. Oysa kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile ihtiyaç iddiasının içinde bu husus da mevcut olduğundan mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu hususun belirlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacı, halen kirada kırtasiye işini yürüttüğünü beyan ettiğinden, mahkemece davaya konu kiralanan taşınmaz ile davacının halen kiracı olarak faaliyetini sürdürdüğü taşınmaz karşılaştırılarak hangisinin daha üstün nitelikte olduğu tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Hukuki Görüş;
Yeni malik ihtiyaç sebebiyle tahliye arzusunu, yazılı olarak kiracıya bildirmelidir. İhtarnameden sonra kira sözleşmesinin dava yoluyla sona erdirilebilecektir. Kiracıya yazılı bildirim, kiralananın alınmasından itibaren en geç bir ay içerisinde ulaşmalıdır.
Kiralanın alınmasından itibaren altı ay sonra dava açılacaktır. Sözleşmede kalan sürenin altı aydan uzun veya kısa olmasının önemi bulunmamaktadır.
Ayrıca davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür.
Olayımızda olduğu üzere kiralanın satın alınmasından itibaren bir ay içerisinde bildirimde bulunulmamış ve altı ay sonrasında dava açılmasa dahi; kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde tahliye davası açılabilecektir. Bu durumda yazılı olarak bildirime ihtiyaç bulunmamaktadır. Dava doğrudan açılabilmektedir.