Tüketici Hakem Heyetinde Parasal Sınır ne kadardır ?
Video deşifresi;
Sefa KABAALİOĞLU;
Şevda Hanım, tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda şu anda parasal sınır ne kadardır? İki soruyu birleştirerek soracağım size; başvurunun tek bir uyuşmazlıkla ilgili olması ve uyuşmazlık konusunun bu maddede parasal sınırı aşması gibi bir husus ta var. Bazen tüketiciler hakem heyetine gitmiyorlar. Bir de iki soruyla birleşik bu konuyu da bize izah eder misiniz lütfen?
Avukat Şevda ŞENSOY;
Tabii ki aslında yakın zamanda değişiklik oldu sizinle ilk programda da hani konuştuğumuz tüketici kanunundaki değişikliklerden bir tanesi de hakem heyetinin parasal sınırının değişmesiydi Parasal sınır 2022 Eylül’de çıkan yönetmeliğe Nisan’da çıkan kanuna göre 30.000 liraya çıkarılmıştı. Ama tabii yeniden değerleme oranı çok yüksek olduğu için bu rakam 2023 itibariyle 66.000₺.Türk Lirası şu anda burada belki şuna da çok dikkat etmek lazım. Eskiden il ve ilçe ayrımı vardı ve il ve ilçenin parasal sınırları birbirinden farklıydı. Örneğin en son ilçe on bin lira, on bin iki yüz seksen gibi bir limit konmuştu. 10.280.Türk Lirasına kadar ilçe hakem heyetine başvuru yapmak lazımdı. 10.280’i aşan ama 15.430 TL’nin altında kalan uyuşmazlıklar için ise il Tüketici Hakem Heyetine gitmek lazımdı. Birincisi bu ayrım kalktı artık. İl ve ilçe parasal sınırları birbirinden farklı değil. Bunu özellikle vurgulamak lazım ve parasal sınır şu anda 66.000 liraya kadar uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvurulması. Zaten dava şartı öncelikle tüketici hakem heyetine başvurulması lazım. Bir tüketici uyuşmazlığı varsa bahsettiğiniz konu feragate ilişkin o da şu. Örneğin sizin çok fazla değil ama diyelim ki 66 000.TL’yı biraz aşan bir uyuşmazlığınız var. 2.000₺ 3.000₺ Belki şimdi bunun için. Aslında normalde eğer tamamını istiyorsanız mahkemeye gitmeniz gerekir. Şimdi tabii mahkeme süreci hem daha masraflı hem daha uzun süren bir süreç. O nedenle de size aslında yönetmeliğin maddesi ilgili maddesi şu hakkı tanıyor: Siz 66.000 lirayı aşan kısımdan vazgeçebilirsiniz bunu dilekçenize açıkça yazarak, dolayısıyla da 66.000.TL’nın altında kalan tutarı hakem heyetinden talep edebilirsiniz. Ama tabii feragat ettiğiniz için artık onunla ilgili ileride herhangi bir talep ya da dava hakkınız kalmayacağını da bilmek gerekir.
Sefa KABAALİOĞLU;
Peki, ben şimdi burada şöyle bir soru soracağım. İkinizden de yorumunuzu özellikle almak istiyorum. Şimdi birincisi bence tek bir parasal sınır belirlenmesi bence çok yerinde bir karar olmuştur. Neden diyecek olursanız işte ilçe de ki Hakem Heyetine gidecekseniz bu kadar İşte ilde bu kadar İşte bunun üzerinde tüketici mahkemesine gideceksiniz dediğiniz zaman ben size söyleyeyim. Tüketiciler bunu ciddi anlamda karıştırıyorlardı. Bugün yapılan bu yapılan tek bir parasal sınırla bu sorun ortadan kalktı. Ben bunun son derece doğru bir karar olduğuna inanıyorum. Fakat şimdi iki bin yirmi iki yılında otuz üç bin lira olan parasal sınır, yani tüketici hakem heyetlerine başvurması gereken parasal sınır, yüzde yüz yirmi iki nokta altmış üçlük yeniden değerleme oranıyla bugün 66.000₺ ve bu çok büyük bir rakam. Yani ben şöyle düşünüyorum otomobil değilse aldığınız yani televizyon alıyorsunuz, laptop alıyorsunuz falan artık neredeyse belki bütün uyuşmazlıkların yüzde doksanı artık tüketici mahkemesine gitmiyor, parasal sınırın içinde kaldığı için tüketici hakem heyetine geliyor. Peki, 1011 olan tüketici hakem heyeti sayısı Bakanlığın yaptığı bu düzenlemeleri de 211 e iniyor. Şimdi ayrı ayrı değerlendirmenizi alacağım çünkü ben biliyorum ki sizin bu konuda itirazınız var. Önce Şevda hanımdan başlayayım Şevda hanım. Şimdi tüketici hakem heyetlerinin sorumlulukları daha fazla arttı, artık müracaatlar çok fazla arttı. Sayı yeterli mi? 1011 den 211 e düşmesi nedeniyle tüketiciler bu ilk merciye Yani şikâyet merciine kolay ulaşabiliyorlar mı ve acaba oradaki raportörler bu kararların neticeye doğru bağlanması noktasında yeterli olabiliyorlar mı? Raportör sayısı arttırıldı mı? Bu raportörlerin nitelikleri Hukuk Fakültesi mezunu oldular mı? Yoksa başka tüketici hakem heyetlerinde biliyorsunuz başka şeyler var girmeyeceğim onu sizden konuşacağım. Önce sizin yorumunuzu alacağım sonra özellikle Şükran hanımın bu konudaki yorumunu rica edeceğim.
Avukat Şevda ŞENSOY;
Biz aslında hep buna çok vurgu yaptık, yönetmelikle birtakım değişiklikler yapıldı ama yönetmelikle mevcut sorunlar çözülmedi. Yapılan değişiklikler bu mevcut sorunları çözmediği gibi dediğiniz gibi yani aslında Çünkü hakem heyetlerinin yapısal sorunları var. Nedir bahsetti Şükran Hanım. Tek hukukçu, oradaki baro temsilcisi raportörlerin pek çoğunun hukuk eğitimi yok. Dolayısıyla oradaki sorunu çözmeden esasında limitleri arttırdınız. Dolayısıyla başvuru sayıları arttı ama hakem heyeti aynı heyet aynı beş kişiden oluşuyor. Aynı raportörlerle iş yapıyor. raportör alımları yapıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından onu da söylemek lazım. Bu değişikliği takiben ama henüz mesela raportörlere eğitim verilmedi. Yani şimdi tüketici hukuku eğitimi almamış raportörler o dosyalar ile nasıl başa çıksınlar. Kaldı ki giderek yani hakem heyetlerinde herhangi bir konu sınırlaması da olmadığı için aynen mahkemeler gibi işte sigortadan taşımacılığa kadar her türlü sözleşme ilişkisine ilişkin başvurular hakem heyetlerine gelebiliyor. Böyleyken oradaki aslında hukukçu altyapısını çoğaltmak gerekirken, üye belki niteliklerini değiştirmek gerekirken bizde sadece parasal sınır değişti. Dolayısıyla tabii bu yönetmelik değişikliğinin çözüm değil sorunları arttıracak nitelikte olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım.
Sefa KABAALİOĞLU;
Ben biraz önce raportörler yeterli eğitim almadılar dediniz. Yani şunu da bunca senelik tecrübemle bu konuda uzun yıllardır çalışan bu konuda makaleler yazan kişi olarak şunu söylüyorum; bir kişinin tüketici hukuku ile ilgili yorum yapabilmesi çözüm bulabilmesi için sadece tüketici hukukuna hâkim olması yeterli değil. Aynı zamanda ticaret kanununu iyi bilmesi, borçlar kanununu iyi bilmesi ve usul kanununu iyi bilmesi gerekiyor. Şükran Hanım siz ne düşünüyorsunuz bu konuda ?
Avukat Şükran EROĞLU;
Tamamen haklısınız. Üstelik sadece onunla da bitmiyor. Mesela hava yolu taşımacılığında o alandaki yönetmelikleri kargo taşımacılığında o alanda. Yani her alandaki dediği gibi Şevda hanımın çok geniş bir alana hâkim olduğu için tüketici hukuku ve özellikle de 6502 ile çok genişletildiği için biz aslında her alandaki yönetmelikleri de bilmek durumundayız ve tek bir hukukçunun da bunun altından kalkması gerçekten çok zor. Şu anda 66.000 liraya çıktıktan sonra şöyle bir sıkıntı da oldu: Tüketici bilgi sistemi var. Bakanlıkta biliyorsunuz elektronik ortamda müracaat ettiğiniz zaman oradan tübis üzerinden yapıyorsunuz başvurunuzu fakat tübiste ilk buton il hakem heyeti butonu. Biz bu değişiklikten sonra dosya sayılarımızın 1.500’e çıktığını gördük. Aylık müracaatların dolayısıyla o sistemi de değiştirmeleri gerekiyor. Yani tüketici bilemez ki ilçe veya il tercihi yapmasını önüne hangi buton çıkarsa ona basıyor ve dolayısıyla hepsi il hakem heyetine geliyor. Yani ilçe hakem heyetlerinde bir artış olmadı ama il hakem heyeti çok yani fazla sayıda 1.500 lere dayanan sayıda artmaya başladı. Raportör zaten yetersiz gelen raportörler. Mesela son alınan raportörlerin neredeyse 85% i avukat ama birçoğu ya hiç başlamadı ya da bir süre sonra istifa etmeye başladı. Çünkü burada iş yükü çok fazla alan çok geniş ve çok oturup okuyup eğitim gerekiyor. Bu eğitimleri bakanlık tek başına veriyor, verdiği zaman biz mesela bu konuda da baro tüketici örgütleri bu eğitimlerde olsunlar. Çünkü biz uygulamadayız alandayız ne gibi sorunlar yaşandığını biz biliyoruz, Bakanlık bilemez, Bakanlığın ilçe teşkilatı bile yok. İlçe teşkilatı olmadığı için zaten çok fazla sorun yaşıyoruz. Kaymakamlar kaymakamlıklarda hakem heyetleri teşekkül ettirildi. Kaymakam bizi bir yük gibi görüyor zaten çünkü onun işi değil hakem heyeti Tüketici kanunu onun işi değil. O İçişleri Bakanlığına bağlı. Biz Ticaret Bakanlığına bağlıyız ama Ticaret Bakanlığının bir oluşumunu İçişleri Bakanlığına bağlı bir amir yönetiyor. İlçelerde tamam ilde il ticaret müdürü ama bütün bu bürokratik düzenlemelerin de yapılması gerekiyordu. Yani eğer siz bir sistem kuruyorsanız ve bu sistemin iyi işlemesini istiyorsanız o zaman onun altyapısını da ona göre hazırlamanız gerekiyor. Yani ben bunu yıllardır her toplantıda bakanlıkla özellikle yapılan toplantılarda ilçe teşkilatı kurmalarını ya da bizim statümüzü değiştirmelerini söylüyorum. Yani biz kaymakamlara bağlı olmaktan çıkarılmamız lazım biz çünkü bir mahkeme gibi çalışıyoruz, yargı yapıyoruz, ciddi yargı yapıyoruz ve karar veriyoruz. Onun için bütün bu aksaklıkların oturulup konuşulup ve bütün aktörlerle bu alandaki sadece bakanlığın kendisinin bunları takdir etmesi yeterli olmuyor. Bütün aktörlerle birlikte oturup tartışıp yapıyı ona göre kurgulamak gerekiyor ve şu anda tabii ki 211 hakem heyetinin bu işin altından nasıl kalkacağını da hepimiz yaşayarak göreceğiz. Yani kalkamayacak. Sonuçta sistem bir yerde tıkanacak.
Sefa KABAALİOĞLU;
Şimdi Şükran Hanım ifadeniz de şöyle bir şey söylediniz dediniz ki bu son yıllarında en çok konuşulan konularından bir tanesi sadece hukuk nosyonuna sahip olmak yetmez dediniz. Aslında biraz önce şu mesajı verdiniz, yani hava yolu taşımacılığı varsa onu da bilmek zorundasınız dediniz ve son yılların en çok tartışma konusu bu. Yani bir avukat sadece hukuk fakültesini bitirip hukuk nosyonu alması yetmiyor. Eğer o avukat daha işin en başında örnek veriyorum. Ticaret hukuku konusunda ya da ticari işlerde çalışmak istiyorsa ya da mesela İstanbul Barosu Başkanı Sayın Filiz Saraç’ı ağırlarken özgeçmişini incelediğimde acil durum ve afet yönetimi eğitimi aldığını gördüm. Şimdi Filiz hanımla konuşurken Filiz Hanım sadece hukuk nosyonuyla konuşmuyor. En azından şunu söylüyor. Afet yönetiminden Risk yönetiminden kriz yönetiminden zarar azaltmadan önlem almaktan bahsediyor. Yani siz ticaret alanında çalışacaksanız müvekkilleriniz ticari işletmeler olacaksa ve ticari uyuşmazlığı alacaksanız sizin cari hesap bilmeniz lazım borç alacak bilmeniz lazım. Bilanço gelir tablosu en azından çok basit anlamda okuyor olabilmeniz lazım. Basit faiz, bileşik faiz biliyor olmanız lazım. O kadar güzel bir şey söylediniz ki yani ben gerçekten şunu istiyorum Avrupa bunu yapıyor çünkü çift dal eğitimi yapıyor. Hem hukuk fakültesi bitiriyor hem de üzerine hangi konuda uzmanlaşacaksa. Yani eğer boğazdan bir gemi geçerken bir yalıya çarpacaksa ona bakan avukat zaten kira hukuku ile ilgilenen bir avukat olmaz değil mi? Yani denizcilik hukukunu bir sürü hususun çok iyi bilmesi gerekiyor.
Avukat Şükran EROĞLU;
Çok önemli bir nokta ama bizde uzmanlaşma yok biliyorsunuz çok önemli bir konuya değindiniz ama bizim mesleki alanda henüz uzmanlaşma getirilmedi. Tamam, yavaş yavaş oraya doğru gidiyoruz ama aslında avukatlık mesleğinin de Avukatlık Kanununun da revize edilmesi ve uzmanlaşmanın getirilmesi lazım. Tabii ki çok önemli bir konu aslında bu değil mi? çok