Tüketici yer sağlayıcı firma aracılığı ile e-ticaret sitesinden mal satın aldığında ve mağdur edildiğinde sorumluluk kime aittir ve tüketici taleplerini kime yöneltmelidir? sorun çözülmez ise tüketici şikayet merciine müracaat ettiğinde hem satıcı ve hem de yer sağlayıcı firmayı şikayet edebilir mi? tüketici hakem heyeti kimi muhatap olarak alacaktır?
İlgili Kanun Maddeleri;
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
Aracı hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri
MADDE 9 – (1) Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik
Aracı hizmet sağlayıcının yükümlülükleri
MADDE 6 – (1) Alıcı ve hizmet sağlayıcı arasında alım satım işleminin yapıldığı elektronik ticaret pazar yerlerini işleten aracı hizmet sağlayıcılar, kendileriyle ilgili olarak 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki yükümlülükleri aynı usulle yerine getirir.
(2) Aracı hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret ortamı sunduğu hizmet sağlayıcıya ilişkin bilgilerin, hizmet sağlayıcıya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânları sağlar.
(3) Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce 5 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.
(4) Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
Yargıtay kararları;
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2021/4000 K. 2021/11403
Davacı, … internet sitesi üzerinden faaliyetlerini sürdürdüğünü, uyuşmazlığa konu ürünün satıcısının kendileri olmayıp …’nın olduğunu, davalının ayıplı ürün teslim edilmesinden kaynaklı hakkında bedel iadesi talebi ile tüketici hakem heyetine başvurduğunu, davalının talebinin kabulüne karar verildiğini, taraflarına husumet düşmediğini belirterek Esenler Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 20.03.2019 tarih ve 056120190000723 Sayılı kararının iptalini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, içinden sigara izmariti çıkan truf paketinden dolayı davacının sorumlu olduğu, tedarik eden firmaya rücu ilişkisinin kendi iç ilişkileri olduğu, hizmet almaya çalışan tüketicinin … ismine duyduğu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalıştığı gözetilerek hakem heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 17/03/2021 tarihli yazısında; satıcı, ithalatçı ve üretici konumunda olmayan ancak tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda olan davacı şirketin sorumluluğunun, 6502 Sayılı Kanun’un Üçüncü Kısım Birinci Bölümde “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınmasının olanaklı olmadığı halde, davacı şirketin tedarikçi firmadan komisyon alması sebebiyle verilen hizmetlerden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 Sayılı HMK’nın 363. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Somut olayda, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan davacı şirketin aracı hizmet sağlayıcısı konumunda olduğu ve taraflar arasında mesafeli satış sözleşmesi ön bilgilendirme formuna göre satıcı tarafın “… Pastanesi” olduğu, bu durumda davacı aracı hizmet sağlayıcının hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; 6563 Sayılı Kanun’un 9. maddesi ve yine Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesine göre aracı hizmet sağlayıcı olan davacının malın ayıplı olmasından kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine, karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
13. Hukuk Dairesi 2017/5834 E. , 2018/12148 K.
Davacı, davalı şirkete ait internet sitesi üzerinden satın aldığı telefonlarda arızalar oluştuğunu, telefonlardan birini servise gönderdiği halde telefonun kendisine iade edilmediğini, diğer telefonlar bakımından da muhatap bulamadığını, ürün bedelinin iadesine yönelik tüketici hakem heyetine yaptığı müracaatın reddedildiğini ileri sürerek; … Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti’ne ait 09.10.2015 tarih 19/748 sayılı kararın itirazen incelenerek iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamında aracı hizmet sağlayıcı konumunda olup, sorumluluk atfedilemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile anılan hakem heyeti kararının iptaline, 415,00 TL’nin davalı internet şirketinden tahsiline karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
Dava, internet sitesi üzerinden alınan üründeki ayıp nedeniyle muhatap bulunamadığı iddiasına dayalı, bedel iadesine ilişkin talebin reddine dair Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, güven sorumluluğundan hareketle ” … davalının kontrolsüz bir alan olan internet ortamında alışveriş sitesi olarak faaliyet gösterdiği, tüketicilerin davalının isim ve unvanına güvenerek o portal üzerinden alışveriş yaptıkları, bu nedenle davalının basiretli bir tacir gibi davranması ve kötü niyetli, dolandırıcılık kastı ile hareket edenlere yer sağlamak suretiyle tüketicileri mağdur etmemesi gerektiği, somut olayda olduğu gibi sahte ticari unvan ya da isimler altında satış yapılmasına imkan tanınması halinde bundan sorumlu olacağı… ” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesine göre, satıcı, üretici ve ithalatçının ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, satıcı ve acente konumunda olmayan aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesi ile mahkeme hükmünün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, satıcı, ithalatçı ve üretici konumunda olmayan davalı internet şirketinin sorumluluğun, 6502 sayılı Kanun’un Üçüncü Kısım Birinci Bölümde “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınması olanaklı değildir.
Dosya kapsamına göre, taraflar arasında, internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan davalı şirkete ait internet sitesinin kullanımına ilişkin “Gitti gidiyor Kullanıcı Sözleşmesi” başlıklı bir hizmet sözleşmesi yapıldığı görülmekle, somut olayda, davalı şirketin, tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda olduğu sonucuna varılmaktadır. O halde, davalı tarafından sunulan hizmetin ayıplı olup olmadığı hususu şüpheye yer vermeyecek şekilde netleştirilmelidir.
6502 sayılı Kanunu’n 13. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.”.
Öte yandan, 01.05.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri ve bu kanunun verdiği yetkiye göre çıkartılan Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, davalı internet şirketi, aracı hizmet sağlayıcısı konumunda olup, anılan Kanunu’nun 9. maddesi birinci fıkrasına göre “Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.”, ikinci fıkrasına göre “Bu Kanunun 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 … maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerin aracı hizmet sağlayıcılarına uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”. Sözü edilen yönetmeliğin 6. maddesinin 3. fıkrasında “Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce 5 … maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.” düzenlemesine yer verilmiş; yönetmeliğin atıf yapılan 5. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile de, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılarının tacir veya esnaf olup olmamalarına göre, kendilerine ait birtakım bilgileri tahsis edilen alanlarda eksiksiz olarak bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.
Bu kapsamda dosya ele alındığında, dava dışı hizmet sağlayıcısının tüzel kişi veya esnaf olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, yönetmeliğin 5. maddesinin anılan fıkralarında ve özellikle de 6563 sayılı Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen güncel tanıtıcı bilgilerinin “Üyelik Bilgileri” olarak dosyaya kazandırılan belge içeriğinde yer almadığı, bu haliyle sunulan hizmetin ayıplı olup, sorumluluk gerektireceği, sonuç olarak, mahkemece verilen kararda bu nedenle bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hukuki Görüş;
Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
6563 sayılı Kanun’un 9. maddesi ve yine Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesine göre aracı hizmet sağlayıcı olan ( Çiçek sepeti, hepsi burada, n11, trend yol vb) şirketlerin, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Dolayısıyla malın ayıplı olmasından kaynaklı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Ancak aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce 5 … maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.” düzenlemesine yer verilmiş; yönetmeliğin atıf yapılan 5. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile de, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılarının tacir veya esnaf olup olmamalarına göre, kendilerine ait birtakım bilgileri tahsis edilen alanlarda eksiksiz olarak bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.
Satıcı firmanın esnaf mı tacir mi olduğunun anlaşılamadığı, satıcı firmaya ulaşılamaması ve tüketicinin mağduriyetini yönelteceği muhatap bulamadığı durumlarda tüketici taleplerini aracı hizmet sağlayıcıya karşı yöneltebilecektir.